Güzel Sözler
Mobil uygulaması yayında
Ücretsiz

Ömer Hayyam Sözleri

Sayfa İçeriği: Ömer Hayyam Sözleri, Ömer Hayyam Şiirleri, Ömer Hayyam Sözleri Kısa, Ömer Hayyam Sözleri Resimli, Ömer Hayyam Sözleri Özlü, Ömer Hayyam Sözleri Dini, Anlamlı Ömer Hayyam Sözleri

İran asıllı olan ve 1000'li yıllarda yazdığı şiirler ile ünlenen ve hala günümüzde de şiirlerinden söz ettiren Ömer Hayyam Sözleri sizler için derledik. Sosyal medya hesaplarınızdan Ömer Hayyam Şiirleri paylaşabilirsiniz.

Ömer Hayyam Sözleri

Editör Seçimi: Ey kör! Bu yer, bu gök, bu yıldızlar boştur boş! bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş! Şu durmadan kurulup dağılan evnrede birnefestir alacağın, o da boştur boş! (Ömer Hayyam)


"Şu dünyada üç beş günlük ömrün var, 
Nedir bu dükkanlar, bu konaklar? 
Ev mi dayanır, bu sel yatağına? 
Bu rüzgarlı yerde mum mu yanar?"


Dostlar gidince bomboş kalan dünyayı gör.


Bülbül ötmeğe başlayınca bahçemizde;
Bir lale gibi açsın şarap elimizde;
Elde kadehle öldü diyecekler bir gün,
Ko desin cahil herifler, ne umrumuzda.


Bu zamanda az dostun olsun, daha iyi! Herkesle uzaktan hoş beş edip geçmeli, can gözünü açınca görüyor ki insan; en büyük düşmanıymış en çok güvendiği... Yalan mı? 


Cennette huriler varmış, kara gözlü; içkinin de ordaymış en güzeli. Desene biz çoktan cennetlik olmuşuz: bak, bir yanda şarap, bir yanda sevgili.

 

Dünyayı süslediler, bir şey kalmadan.
Bu süslere inanma, akıl olmadan.
Giden de çok dünyadan, gelen de ama;
Sen payını al ondan, seni almadan!


Yel eser, umutlar savrulur gider;
Sensiz, bensiz kalır bağlar bahçeler;
Altın gümüş nen varsa harcamaya bak!
Ölür gidersin, düşmanın gelir yer.


Adalet evrenin ruhudur. Ömer Hayyam


"İnsan son nefesine hazır gerekmiş
Nasıl ölürse öyle dirilecekmiş 
Biz her an şarap ve sevgiliyleyiz; 
Böyle dirilsek işimiz iş."


"Sen sofosun, hep dinden dem vurursun,
Bana da sapık, dinsiz der durursun 
Peki ben ne görünüyorsam o'yum 
Ya sen ne görünüyorsan o musun?"


Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi ?
O gidenler de hep senin gibiydiler...


“Yıkık bir saray bu dünya dedikleri;”


Bir elde kadeh, bir elde kuran;
Bir helaldir işimiz, bir haram,
Şu yarım yamalak dünyada
Ne tam kafiriz, ne tam müslüman!


Dünya dediğin bir bakışımızdır bizim;
Ceyhun nehri kanlı göz yaşımızdır bizim;
Cehennem, boşuna dert çektiğimiz günler,
Cennetse gün ettiğimiz günlerdir bizim.


Felek ne cömert ne aşağılık insanlara!
Han hamam, dolap değirmen, hep onlara.
Kendini satmayan adama ekmek yok:
Sen gel de yuh çekme böylesi dünyaya!


Ne bilginler geldi, neler buldular! Mumlar gibi dünyaya ışık saldılar.   Hangisi yarıp geçti bu karanlığı? Birer masal söyleyip uyuya kaldılar. 


Bir yürek ki yanmaz yürek denir mi ona sevmek haram yüreğinde ateş olmayana bir günü sevgisiz geçirdinse yazık en boş geçen günün o gündür inan bana. 


Ezeli sırları ne sen bilirsin ne de ben bu muammayı ne sen okuyabilirsin ne de ben perde ardında sen ben dedikodusu var amma. Perde kalktı mı ne sen kalırsın ne de ben. 


Geçmiş olan dünden hiç yâd etme, yarın da gelmemişken feryat etme, düşünme geleceği de geçmişi de, şimdi şen ol da yaşamı berbat etme.


Güçlü olduğuna inandırdın beni; bol bol da verdin bana vereceklerini. Yüz yıl günah işleyip bilmek isterim; günahlar mı sonsuz, senin rahmetin mi.


Dünya üç beş bilgisizin elinde; onlarca her bilgi kendilerinde. Üzülme; eşek eşeği beğenir; hayır var sana ‘kötü’ demelerinde.


Tanrım; bu güzel yüze vermişsin emek,
O sümbülü koklamak, saçın' ellemek.
Sonra da ona bakma, dersen, anlamı:
Dolu kadehi ters tut, hiç dökme demek!


İsyan edip, karşında duracağım; nerdesin?
Karanlığı, ışığa yoracağım; nerdesin?
İbadete karşılık, cenneti alacaksam;
Bağış mı, ticaret mi; soracağım; nerdesin?


Şu dünyada üç beş günlük ömrün var,
Nedir bu dükkanlar, bu konaklar?
Ev mi dayanır, bu sel yatağına?
Bu rüzgarlı yerde mum mu yanar?


Niceleri geldi, neler istediler;
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler;
Sen hiç gitmeyecek gibisin, değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler.


Akıl bu kadehi övdükçe över; alnından sevgiyle öptükçe öper; zaman usta’ysa bu canım nesneyi hem yapar hem kırıp bin parça eder. Ömer Hayyam


Aşk ki gerçek değilse, tutkusu olmaz. Ateşi koze döner, kokusu olmaz. Aşık olan gün, gece, ay ve yıl yanar; güneş, ışık, rahat ve uykusu olmaz. Ömer Hayyam


"Ey zaman, bilmez misin ettiğin kötülükleri?
Sana düşer azapların, tövbelerin beteri. 
Alçakları besler, yoksulları ezer durursun: 
Ya bunak bir ihtiyarsın, ya da eşeğin biri."


"Beni özene bezene yaratan kim? Sen! 
Ne yapacağımı da yazmışın önceden. 
Demek günah işleten de sensin bana: 
Öyleyse nedir o cennet cehennem?"


“Haram dedikleri her şey hoş galiba”


"Dostuna kötülük ettin mi düşmanın olur:
Düşmanınsa dostun olur iyilik edersen.”


“Biliyorum varlığın, yokluğun dış yüzünü;
Yükselmenin de, alçalmanın da içyüzünü;”


“Her sabah yeni bir gün doğarken,
Bir gün de eksilir ömürden;”


Seni aramaktan dünyanın başı dertte; zengine de göründüğün yok, fakire de; sen konuşursun da biz sağır mıyız yoksa hep kör müyüz, sen varsın da görünürde. 


Ey özünün sırlarına akıl ermeyen; suçumuza, duamıza önem vermeyen; günahtan sarhoştum, ama dilekten ayık; umudumu rahmetine bağlamışım ben.


Eğer her şeyini kaybetmişsen ve cebinde bir ekmek alacak kadar paran kalmışsa, git kendine bir demet menekşe al ve ruhunu besle. Bence bu çok anlamlıdır ve kişinin öncelikle ruhunu beslemesi lazım. 


Ya sırtımıza alıp taşıyoruz, ya ayağımızın altına alıp çiğniyoruz, öğrenemedik bir türlü yan yana yürümeyi.


Her sabah yeni bir gün doğarken, bir gün de eksilir ömürden; her şafak bir hırsız gibidir elinde bir fenerle gelen.


Yıllar günler gibi geçti gider; nerede o eski dertler, sevinçler? Belaya aldırmaz aklı olan, bu da her şey gibi geçer, der.


Ben hangi şarapla sarhoş olursam olurum; ateşe, puta, neye taparsam taparım; herkes bir türlü görmek istiyor beni. Ben kendimi ne türlü yaparsam yaparım.. Ömer Hayyam


Benim halimden haber sorarsan, bir çift sözüm var sana, yürekten: sevginle gireceğim toprağa, sevginle çıkacağım topraktan. Ömer Hayyam


Sen de Yorum Yap veya Sözünü Yaz