Güzel Sözler
Mobil uygulaması yayında
Ücretsiz

Özgür Gümüşsoy Sözleri

Sayfa İçeriği: Özgür Gümüşsoy Sözleri, Özgür Gümüşsoy Sözleri Kısa, Özgür Gümüşsoy Sözleri 2019, Özgür Gümüşsoy Şiirleri, Özgür Gümüşsoy Alıntıları, Güzel Özgür Gümüşsoy Sözleri

Özgür Gümüşsoy tarafından söylenmiş olan en güzel ve anlamlı Sözleri sizler ile buluşturuyoruz. Facebook, Twitter gibi hesaplarınızdan beğendiğiniz Özgür Gümüşsoy Şiirlerini sizler de paylaşabilirsiniz.

Özgür Gümüşsoy Sözleri

Editörün Seçimi: Kardeşlik sözlerde biten bir cümle değil kalpte atan bir sevgi çemberi olmalıdır.


Dün gece, şeytanın dahi göz ardı ettiği parmak izlerimi
Kırmızı bültenle köşe bucak aranan
Serisi bozuk bir serikatile armağan ettim
Henüz sıfırdı hepsi de, hiçbir cinayette faal olarak kullanılmamış


Adım da verilmiyor ki sokağına adres olayım sana yazılanlara!


Korunma altına alınması gereken bir hissin sol yanımda
Ülkem kadar güzelsin, bundandır dünyanın bana düşmanlığı...


Ağzımda her ne geveliyorsam da sana Gitme demekten geri kalmıyor ki, gözlerim.


"Elektrikler kesilince aile fertleri hep birlikte oturup sohbet eder salonda hani. Ve ışıklar tekrar geldiğinde herkes dağılır birden. Bazen insanları bir arada tutan şey göbek bağları değil, karanlık olur ne garip."


Harfleri birbirine değmemeli bazı kelimelerin a y r ı l ı k gibi örneğin…


Sağanak halinde bir sancıydın çıplak etime yağan, dinmedin bir ömür boyu.


Yerimi bileyim!


Aklım; giderken onu unut budur ricam senden
Yüreğimde
var zaten, ziyadesiyle...
Endişe etme, o kitleyi de;
Emanet ettim
Türk hekimlerinin maharetine!!


Gittiğin gün bütün ölü şairler, benim devrik bedenimde can bulur. Ben ölemem ki istesem de, onca üstada çok ayıp olur!


Ne kötüdür çocukken patakladığın birinin
Buluğ çağında senden fazla boy atması
Ve tabii sonrasında seni benzetme potansiyeli taşıması
Öyle değil mi Mahir?


Nasıl da bıçak sırtında seviyordun beni
Her katilin mutlaka bir kez
Ömrünce bir kez, o cinayet mahalline geri dönmesi gibi
Mecburi, huzursuz ve muhtemelen yalınayak...


Aşk oda sıcaklığına göre maddenin üç halini de alabilir. Bağırıp küfrederken katıdır, öpüp kokladığınızda sıvıya dönüşürken, kapıyı çarpıp çıktığınızda ise buharlaşır. Bana kalırsa aşkın kimyası mutlaka öğretilmelidir eğitim öğretim kurumlarında. Yoksa bu.


Aşk, tarihin gördüğü en büyük biyolojik savaş! ve değdiği her yerin harabe olacağı da kesinlikle tartışılmaz!


Ayakkabıların çok gülünç, bu ihanet desenli elbisenin altına gitmek’lerini giysen; onlar sana daha çok yakışırdı etimden ayrılırken!


Ben henüz inşaat halindeydim sana, duygularım proje aşamasındaydı. Öyle bir gitmiştin ki, temelini kuvvetlendirmek için ter döktüğüm o mütevazı ütopyam komple başıma yıkılmıştı.


Birkaç beden büyük gelir sana benim laflarım, olsun ziyanı yok gelecek senelerde de giydiririm.. !!


Çağrıldığı adresi bulamayan bir ambulans gibi ne yapacağını kestiremez hallerdeyim şimdilerde.


"Gönlünden ne koparsa, benim olsun."


"Ucuz yollu bedenlerin kiralık dairelerinde dolanıp durma
Gel de kalbimde bir oda vereyim sana!"


"Meteorolojiyi yanıltmayı seven, apansız bir yağmurdu aşk.
Aniden bastırıyordu adamın ciğerlerine..."


"Seni düşünüyorum, suç sayılacak kadar hem de... Birbirini seven iki sevgilinin, nasıl olup da birbirini bu kadar acıtabildiğini... Senin içinde aşkın daha da ötesine geçmeye çalışırken, kaybolmayı nasıl başardığımı... Seni düşünüyorum, kendimi ihmal edecek kadar hem de... "


Beni çok sev, bir nar bahçesindeki tanelerin toplamından pay biç mesela. Çünkü ben öyle yapıyorum. Bu yüzden Afrika’nın en kurak çöllerinde bile nar ağaçları görüyorum. Beni çok sev, ben seni hesapsız seviyorum… Tarihteki bütün aşkları kızdıracak kadar!


Aşk, tarihin gördüğü en büyük biyolojik savaş! Ve değdiği her yerin harabe olacağı da kesinlikle tartışılmaz!


Aşk oda sıcaklığına göre maddenin üç halini de alabilir. Bağırıp küfrederken katıdır, öpüp kokladığınızda sıvıya dönüşürken, kapıyı çarpıp çıktığınızda ise buharlaşır. Bana kalırsa aşkın kimyası mutlaka öğretilmelidir eğitim öğretim kurumlarında. Yoksa bu topraklardaki herhangi iki yüreğin periyodik değerlerinin tutmasını beklemek ahmaklık olur.


Seni Sevmek; Işıktaki gizli Karanlık Gibi… Bulmam İçin Önce Yanmam Gerekiyor…


Ayakkabıların çok gülünç, bu ihanet desenli elbisenin altına gitmek’lerini giysen; onlar sana daha çok yakışırdı etimden ayrılırken!


Olur da yazdıklarıma rastlarsan eğer, okuma sakın İnan ki sana dair kullanılmış her harf boğazına durur Sen artık, ilahi bir mucize için fazlasıyla kirlisin Ruhum duysa, kahrından kudurur!!!


"Herkes dürüstlük abidesi gibi dikiliyor karşına
Ve sen nabza göre şerbet dükkânı açmışsın
Ticarete atılmanı takdir etmiyorum sanma
Fakat benim ruhum kimsenin sermayesi değil
Aklında bulunsun isterim!"


Ben yalnızlık olsam, anlamımı yitirirdim senin yüzünden. Fazlasıyla kalabalıksın sen, aşk için!


" Belki uçamayacaksın ama kuşlar sana yarenlik edecek. "


"Bir selamın yeter, ölen tüm hislerimin ayağa kalkmasına..."


Daha ne kadar kötüye gidebilir ki insan...


Yüreğimde aradığını bulamayan, Allah’ından bulsun.


Benimle bir süre, sessiz kalır mısın?


İyi ve kötü vardı mayamızda, siyah ve beyaz...


Fena halde kimsesizim bugünlerde, bildiğin gibi değil. Eğer bilseydin zaten, kimsem olurdun bir koşuda…


Beni çok sev, bir nar bahçesindeki tanelerin toplamından pay biç mesela. Çünkü ben öyle yapıyorum. Bu yüzden Afrika’nın en kurak çöllerinde bile nar ağaçları görüyorum. Beni çok sev, ben seni hesapsız seviyorum… Tarihteki bütün aşkları kızdıracak kadar!


Mesafe koymak” deyimini ömür içinde kullandın ve gittin… Gidişini nerede görsem tanırdım!


Yüreğimde aradığını bulamayan, Allah’ından bulsun.


Seninle retinalarımızı takas edebilseydik keşke. Bir defalığına, sen misali bakabilmek isterdim kainata…


Taa yüreğime kadar ne zahmet ettin beni terk etmek için, bir buluta yağmasını rica etsen ben yine anlardım. Hem değil mi ki yağmur, senin benden apar topar gidişin.


Hayat, bir uçurumdan aşağıya itilmekti bana göre. Ve benim yaşamım, kelimelere tutunduğum için sürmekteydi. Düşündüğüm zaman ise son noktamı koymuş olacaktım, evet kesinlikle.


Ne hususta olursa olsun, asla yanlı davranmak istemesem de; tarafsızlığımı yitiriyordum sen konusunda. Solumda kalıyordun her defasında.


Fakat en güvendiğim dostlarım olan kelimeler, ansızın seni bana hatırlatırlar ise işte ona dayanamam.


Hiç bitmeyecek dercesine yaşantımızda olanlar, bitti tükendi çoktan...


Ben... O kadar da güçlü değilim inan
Dünya aleme yetecek kudrette kelimeleri olan ben
Tek lafına yıkılırım
Eğer dil'ersen...


İyisi mi sen bu hadiseye geceyi hiç karıştırma! Keza ne vakit aramız biraz limoni olsa seninle, vücudumda açlıktan ağzı kokan bir kemirgen peyda olur. Hiç bıkmadan, usanmadan iç organlarımı dişlemeye başlar ki; yüreğimin kara sınırlarına yaklaştığında mecburen durur. Bilir çünkü orada sen varsın, seni incittiğinde bu bedenden daha fazla beslenemeyeceğini fark edecek denli usta bir avcıdır. Ben ona isim vermemeyi tercih ettim, sen istersen Aşk diyebilirsin!


“Topa tüfeğe gerek yok ki sevgilim
İki dudağının arasına bakar
Bana yalanlar söyle...”


Gittin, kalp atışlarım o anda durdu. Ortalama yirmibeş dakikan vardı beni hayata döndürebilmek için… Evet ölüyordum ve Sen, bana ayrılan ömrü iyi kullanamadın!


Çünkü her cenaze,bir öncekinden gebedir. ! çünkü her evlat, babasından kalan masala müteakiben gömülmelidir. !


Fena halde kimsesizim bugünlerde, bildiğin gibi değil. Eğer bilseydin zaten, kimsem olurdun bir koşuda.


Ne yazık, galiba ben sana hiçbir zaman vakitli bir günaydın olamayacağım. Hiçbir sabah yanında doğmuyor nasılsa!


Senin için de herhangi bir mahzuru yoksa eğer, kalbinde biraz daha kalayım. Çok yer kaplamam ve hiç sesim çıkmaz, söz. Yeter ki kalp atışlarını bir an daha duyayım.


Taa yüreğime kadar ne zahmet ettin beni terk etmek için, bir buluta yağmasını rica etsen ben yine anlardım. Hem değil mi ki yağmur, senin benden apar topar gidişin.


Denedim aza kanaat etmeyi
Seni haddinden çok sevmemeyi denedim
Olmadı, ben bu yürek işlerini hiç beceremedim...


Korunma altına alınması gereken bir hissin sol yanımda
Ülkem kadar güzelsin, bundandır dünyanın bana düşmanlığı...


Seninle olan bir an daha yerleşebilsin diye hafızama Kalan tüm geçmişimi tek hamlede silebilirim!


Kendime bir not bıraktım gideceğime dair. Kapıyı çarpıp çıktım kimsesizliğimden… Geri dönüşü olmayan bir yoldu, yaşamak… Ben ise yola gelmemekte direniyordum!


Gurbetten memlekete dönmektir seni sevmek Eğilip toprağa alın sürmektir.


Koluma gir küçük bir çocukmuşum gibi, enselenmeyeyim yüreğindeki o korkunç kalabalıkta.


Aşk ile nefret, özlem ile vuslat aynı karede...


" İyi ol sen, bu yeter. "


Elbette, kendi katilini kanundan saklamaktır biraz da sevmek! Hele ki seni sevmek, adalete büsbütün ihanet demek...


Senin için de herhangi bir mahzuru yoksa eğer, kalbinde biraz daha kalayım. Çok yer kaplamam ve hiç sesim çıkmaz, söz. Yeter ki kalp atışlarını bir an daha duyayım.


Gurbetten memlekete dönmektir seni sevmek Eğilip toprağa alın sürmektir.


Koluma gir küçük bir çocukmuşum gibi, enselenmeyeyim yüreğindeki o korkunç kalabalıkta.


Yolculuk sevdiğinin kalbineyse, işin içine mutlaka şeytan karışır Başka yolu yok, sevmek biraz da kazaya uğramaktır!


Yaradan Rabbin adıyla en çok sana Bir tek sana sığındım satır aralarında Şah damarımdan da yakın olmak hususunda Hakk'lıydın -ki henüz tazelediğimiz imlası düzgün bir yaramdan Öteki kanamama taşıdığım ne varsa ; Sen'de saklıydı...


Olur da yazdıklarıma rastlarsan eğer, okuma sakın İnan ki sana dair kullanılmış her harf boğazına durur Sen artık, ilahi bir mucize için fazlasıyla kirlisin Ruhum duysa, kahrından kudurur!!!


Çocuklar önce okul sıralarına belli eder tebeşir lekeli sevdalarını
Öğretmen karatahtaya müfredatı işlemektedir
Bir yürek;
Kaç kere çarpılır bölünür ya da toplanır bilmem
Ama günden güne eksilir…


Sen de Yorum Yap veya Sözünü Yaz