Güzel Sözler
Mobil uygulaması yayında
Ücretsiz

Martin Heidegger Sözleri

Sayfa İçeriği: Martin Heidegger Sözleri, Martin Heidegger Sözleri Kısa, Özlü Martin Heidegger Sözleri, Martin Heidegger Sözleri 2019, Martin Heidegger Sözleri Twitter, En Güzel Martin Heidegger Sözleri

1900'lü yıllarda varoluş felsefesi üzerine çalışmış olan Almanya doğumlı filozof Martin Heidegger Sözlerini sizler ile buluşturuyoruz. Facebook, Twitter gibi hesaplarınızdan Özlü Martin Heidegger Sözlerini paylaşmayı unutmayın!

Martin Heidegger Sözleri

Editörün Seçimi: Niye varolan da, hiçlik değil? Sorun bu! (Martin Heidegger)


Noksanlık şudur: Birbirine ait olanın henüz bir arada olamayışı..


Şu düşündürücü çağımızda, daha da düşündürücü olan, bizim hâlâ düşünmüyor olduğumuzdur. / Martin Heidegger


İnsan varlığı, hiçliğin içine dalmış bulunduğu takdirde ancak var olanla temasa geçebilir. 


Felsefe yolda olmaktır.


Kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi öğrendik, ancak kardeşçe yaşamayı unuttuk.


Her soru bir arayıştır.


Ölüm, her bir bireyin onu bir başkasına geçirme gibi bir olanak olmaksızın kendi başına karşılaması gereken tekil bir deneyimdir. Martin Heidegger


Herkes’ her yerde hazır buIunur, ama insanın karar vermesi gerektiği yerde ‘herkes’ ortadan çekiImiştir. Fakat kararIar önceden herkesçe veriIdiği için ‘herkes’ insanın sorumIuIuğunu aIır. ‘Herkes’ koIayca her şeyin sorumIuIuğunu yükIenebiIir, çünkü bu aIanda yapıIıp ediImiş oIanIardan ötürü hiç kimseden tek başına kendisini sorumIu sayması bekIenmez. YapıIıp ediIenIerden sorumIu hep ‘herkes’ ya da ‘hiç kimse’dir.


ÖIüm, her bir bireyin onu bir başkasına geçirme gibi bir oIanak oImaksızın kendi başına karşıIaması gereken tekiI bir deneyimdir.


Dil varlığın evidir; düşünürler ve şairler bu evin bekçileridir. / Martin Heidegger


Niye varolan da, hiçlik değil? Sorun bu!


“Noksanlık şu demektir; birbirine ait olanın, henüz bir arada olmayışı.”


“Varlık” kavramı en karanlık kavramdır.


Hiçlik 'değil'in ve 'hayır deme'nin ana kaynağıdır.


Herkes bir başkasıdır ve kimse kendi değildir. Hergünkü varoluş kim diye sorulduğunda cevap herkestir.


"Felsefe, ... buzlu ve yüksek dağ silsilesinde gönüllü yaşamdır."


Dünyada kibir ve zeka ile nasıl dolaşıp dururuz?


Şayet yazı, yazılanın kendisinde düşüncenin bir yürüyüşü olmaya, bir yol olarak kalmaya muktedir olamazsa, o zaman düşünülmüş olan, yazılan şeyde kaybolup gidiyor.


Şüphesiz gündelik hayatta varlığın muayyen alanlarına kendimizi hasrederek içimizin sıkıldığı zaman varlık, bütünlüğü ile değil, parçalanmış olarak bize görünür. Bu kitap veya şu sahne, şu meşguliyet veya bu vakit geçirme içimizi sıkıyor, dediğimiz zaman bütünlüğü ile varlık daha uzaktadır.Fakat 'sıkılıyorum' diye inlediğimizde birdenbire ortaya fırlar.


"Geri"den söz ederken, nasıl ve nereye geri gittiğimizi tartışmak gerekir.


Gerçek olan her şeyin etkin gerçekliği olduğu düşünülen duyuüstü dün­yanın duyuüstü temeli gerçek dışı hale gelmiştir. Metafizik bakımdan düşünülen "Tanrı öldü" sözünün metafi­zikteki anlamı budur.


Hakiki zaman, şimdi, geçmiş ve geleceğin ortaya çıkmasının yakınlığı, zamanın üç katlı açık yayılımını birleştiren yakınlıktır.


Ölüm, her bir bireyin onu bir başkasına geçirme gibi bir olanak olmaksızın kendi başına karşılaması gereken tekil bir deneyimdir. / Martin Heidegger


Eğer ölümün her an ve her yerden gelebileceğini kabul edersem, bencilliğimden gelen 'şimdi ve burada' ya ilişkin tembelliğim kaybolur. / Martin Heidegger


Herkes' her yerde hazır bulunur, ama insanın karar vermesi gerektiği yerde 'herkes' ortadan çekilmiştir. Fakat kararlar önceden herkesçe verildiği için 'herkes' insanın sorumluluğunu alır. 'Herkes' kolayca her şeyin sorumluluğunu yüklenebilir, çünkü bu alanda yapılıp edilmiş olanlardan ötürü hiç kimseden tek başına kendisini sorumlu sayması beklenmez. Yapılıp edilenlerden sorumlu hep 'herkes' ya da 'hiç kimse'dir. / Martin Heidegger


Niye varolan da, hiçlik değil? Sorun bu! / Martin Heidegger


Bir nehir, köprü kurma niyetimizi körükler, fakat karşılıklı iki kıyıyı tek bir bütünün parçaları olarak bir araya getiren durum bizim nehri geçme isteğimizdir: normalde hiç bir ilişkisi olmayan iki nehir kıyısını bütünleştiren. / Martin Heidegger


İnsanın, yurtsuzluktan kurtulması ancak, metafizik düşünmenin aşılmasıyla olabilir. / Martin Heidegger


''Metafizik, var olanı olduğu gibi ve evrenselliği içinde, müdrikeye
tekrar kazandırmak için var olanın ötesini araştırmak demektir''


''Hiçlik ne bir şey, ne de umumiyetle bir varlıktır. Hiçlik ne bir şey, ne de varlığa asılmış gibi varlığın yanı başında meydana gelir. Hiçlik insan varlığına, var olanın olduğu gibi görünmesi imkânıdır. Hiçlik kavramı, var olanın zıddı olan bir kavram değildir, belki bizzat varlığın özüne aittir. Var olanın varlığında hiçliğin hiçlenmesi meydana gelir.''


''Bilfiil mevcut olmak: hiçliğin içinde devam ettirilmek demektir.''


''HiçIik, bütünlüğü ile var olanın temelden inkârıdır.''


''Havf, hiçliği ifşa eder.''


Hiçlik sorusu (zımnen Diyalektik problemi) mantık tarafından değilleniyor. Fakat hiçlik değillemeden daha kaynaksaldır. Hiçlik 'değil'in ve 'hayır deme'nin ana kaynağıdır.


Ah! Führerim siz bizim insanlarımızın ihtiyaç duyduğu kurtarıcısınız. Azim ve şeref! Yeni bir ruhun hocası ve öncü savaşçısı.


Şu düşündürücü çağımızda, daha da düşündürücü olan, bizim hala düşünmüyor olduğumuzdur.


Herkes her yerde hazır bulunur, ama insanın karar vermesi gerektiği yerde herkes ortadan çekilmiştir. Fakat kararlar önceden herkesçe verildiği için 'herkes' insanın sorumluluğunu alır. 'Herkes' kolayca her şeyin sorumluluğunu yüklenebilir, çünkü bu alanda yapılıp edilmiş olanlardan ötürü hiç kimseden tek başına kendisini sorumlu sayması beklenmez. Yapılıp edilenlerden sorumlu hep ’herkes’ ya da ’hiç kimse’dir.


Herkes her yerde hazır bulunur, ama insanın karar vermesi gerektiği yerde herkes ortadan çekilmiştir. Fakat kararlar önceden herkesçe verildiği için 'herkes' insanın sorumluluğunu alır. 'Herkes' kolayca her şeyin sorumluluğunu yüklenebilir, çünkü bu alanda yapılıp edilmiş olanlardan ötürü hiç kimseden tek başına kendisini sorumlu sayması beklenmez. Yapılıp edilenlerden sorumlu hep ’herkes’ ya da ’hiç kimse’dir.


Yaşamın sınırlı oluşu, beni geçmişin zincirlerinden kurtarır ve geleceğe serbest bırakır.


Barış, kendisi tarafından yok edilen bir şeyle nasıl mu­hafaza edilebilir?


Düşüncesizlik, günümüz dünyasında her yere girip çıkan garip bir misafirdir.


"Çünkü ne zaman bir ispata gerek olduğunu ve ne zaman olmadığını görememek eğitimsizliktir."


"İnsan henüz tespit edilememiş bir hayvandır.."


Eğer düşünmeyi öğrenmek istiyorsak, her şeyden önce, bu arada yürümeye başladığımız yolun üzerinde bize sıkıntı veren soruları aceleyle görmezden gelmememiz, bilakis, hiçbir icat ile bulunamayacak olan şeyi arayan sorulara yanaşmamız gerekiyor.


Günah aslen ahlaki bir suçtan başka bir şey değildir.


Her şey sahiden anlaşılmış, kavranılmış ve konuşulmuş gibi görünse de aslında öyle değildir.


Günah aslen ahlaki bir suçtan başka bir şey değildir.


Noksanlık şudur: Birbirine ait olanın henüz bir arada olamayışı..


Her şeyin kendi zamanı vardır.


Fakat bir düşünür asla başkasının onu çürütmesi ve onu çürütmeye yönelen edebiyatın üst üste yığılması dolayısıyla kendine hakimiyetini kaybetmez.


"Allah'ı, sonsuz olanı zaman içinden sıyrılmış, zamanın dışında tasavvur ederiz."


Hiçlik insan varlığına, var olanın olduğu gibi görünmesi imkanıdır. Hiçlik kavramı, var olanın zıddı olan bir kavram değildir, belki bizzat varlığın özüne aittir. Var olanın varlığında hiçliğin hiçlenmesi meydana gelir.


Başlı başına aynı olan eşit olan değildir.


''İnsanın varlığı, dünya içinde varlıktır; insan 'şey' değil 'şahsiyet'dir. İnsan soyut bir done değil, gelişimde olan somut hayattır, yaratıcı olan hayattır. Varlığın anlaşılması bu gelişim ile doğar, varlık hakkındaki bilgi bu yayılma ile meydana gelir. 'Düşünüyorum o halde varım' cümlesi, 'var olduğum için, bir varlık olduğum için düşünüyorum' şekline çevrilmelidir. Kaynağı ve özü bakımından ilim, ilim için değil hayat içindir: 'Bilgi mevcudiyet tarzına tâbidir.'


''İnsanın tamamıyla parçalanmasının bir sonucu olan bugünkü kültür buhranı mevcudiyetin hayatla olan başlangıçtaki birliğinin ve bütünlüğünün koparılmasıyla başlar.''


Hiçlik ile eriyip kaybolan varlığın
bütünlüğü 'birlik' içinde rastlaşıyor.


"Ne var ki gerçek olanın tutsağı olmakla insan tam da kendisini ilgilendiren ve kendisine dokunandan, kendisini geri çekişiyle her halde ona dokunandan mahrum kalabilir."


Bize "en yakın" olduğu sanılan, "bize göre" en az mesafede olan değildir.


Dünyanın dünya oluş biçimi, Tanrı'nın olmayışının yazgısıdır.


"Bizden uzaklaşan şey, fark etsek de etmesek de bizi beraberinde çekip götürüyor..."


Düşünmek, varlığı şükranla hatırlamaktır.


Herkes başkasıdır ve kimse kendi değil.


Varlığın anlamı, gayrı fiili gerçek bir buhardır


Dini olan asla mantık ile bertaraf edilemez.


"Kim en derin olanı düşünürse, sever en canlı olanı."


"Dolayısıyla noksanlık şu demektir: birbirine ait olanın henüz bir arada olmayışı."


İnsan sıradanlıkla tükendiğinde derin endişelerden ve kendini derinlemesine incelemekten uzaklaşır.


Hayatın hakiki manası, ölüme götürmesindedir. “Ölüm, mevcudiyetin en hakiki, en emin, yetişilinemiyen imkanıdır.”


Sen de Yorum Yap veya Sözünü Yaz