Güzel Sözler
Mobil uygulaması yayında
Ücretsiz

Halil Cibran Sözleri

Sayfa İçeriği: Halil Cibran Sözleri, Halil Cibran Şiirleri, Halil Cibran Sözleri Aşk, Özlü Halil Cibran Sözleri, Halil Cibran Sözleri Kısa, Halil Cibran Alıntıları, Halil Cibran Sözleri 2019, Halil Cibran Sözü, Halil Cibran Sözleri Güzel

Ünlü Lübnan asıllı ve bir çok filmde yer almış olan yazar Halil Cibran Sözlerini sizler için hazır ettik. Bu içeriğimizin altında yer almakta olan Özlü Halil Cibran Sözlerini Twitter, Facebook gibi hesaplarınızdan paylaşımda bulunabilirsiniz.

Halil Cibran Sözleri

Editörün Seçimi: Her tohumda bir tutku gizlidir. (Halil Cibran)


Çünkü mal mülk, bir gün gerekeceği endişesiyle alıkoyup sakladığınız şeylerden başka nedir?


"Hakikati buldum" değil, "Bir hakikat buldum" deyin. "Ruhun yolunu buldum." demeyin. "Kendi yolumda yürürken ruhla karşılaştım." deyin.


‘Veririm ama sadece hak edenlere.’ Dersiniz sık sık. Ne meyve bahçenizdeki ağaçlar böyle der ne de çayırlarınızdaki sürüler. Onlar yaşayabilmek için verir; çünkü vermekten kaçınmak yok olmaktır.


Her tohum bir özlemdir.


İnsanı, onu yozlaştırmakla yola getireceklerine inananlarca, işlediğin önemsiz bir kabahat nedeniyle, karanlık zindanlarda yaşamaya mahkum kılınmış bir tutuklu musun?


El Mustafa başını kaldırıp çevresindekilere baktı. Bir sessizlik kapladı alanı. Sonra yüce bir sesle konuşmaya başladı.


Aşk senin özgürce ve erdemli bir şekilde yaşamana imkân vermek için, içimdeki arzuyu öldürüyor. Sınırlı aşk, sevdiğini sahiplenmek, sınırsız aşk ise sadece kendini ister. Gençliğin saflığı ve uyanışı arasına düşen aşk, kendini sahiplenme ile tatmin eder ve sarılmalarla büyür. Ama gök kubbenin kucağında doğan ve gecenin sırlarıyla inen aşk, ebediyet ve ölümsüzlükten başka hiçbir şeyle huzurlu olamaz; ilahi varlık dışında hiçbir şeyin önünde hürmetle eğilemez”.


Doğa, hoşgeIdin diyen koIIarıyIa uzanır bize ve onun kadınsı güzeIIiğinden haz aImaya çağırır bizi; ama biz onun sükunetinden ürker, kaIabaIık kentIere akın ederiz ve orada tıpkı vahşi bir kurdun önünden kaçışan koyunIar gibi birbirimizi sıkıştırarak yaşarız.


Kederli olduğunuz zaman yine yüreğinize bakın göreceksiniz, aslında bir zamanlar neşe kaynağınız olan için ağlamaktasınız.


Istırabınızın çoğu kendi tercihinizdir.

 
Çocuklarınızın kahkahaları dereler, gençlerinizin özlemleri ırmaklar halinde aktı benim sessizliğime.


Ve her biriniz Tanrı’nın bilgisinde tek tek yer aldığınız içindir ki, her biriniz Tanrı’yı kavramakta ve yeryüzünü anlamakta tek başınasınızdır.


Ve nasıl tek bir yaprak bütün bir ağacın sessiz bilgisi olmadan sararmazsa, aynen hata işleyen de hepinizin gizli iradeleri olmaksızın hata işleyemez. Bir kafile misali birlikte yürürsünüz.


Bedenleri ile evli fakat ruhları ile ayrı


Birlikte durun ama yapışmayın birbirinize: Çünkü ayrı durur tapınağın sütunları. Hem birbirinin gölgesinde büyümez meşeyle selvi.


"Aranızda sevme gücünün uçsuz bucaksız olduğunu hissetmeyen var mı?"


Sıkıntıya ve dara düşünce dua ediyorsunuz ; keşke sevinciniz doruklarda olduğunda ve bolluk günlerinizde de dua etseniz.


Aynı duyguyu paylaşan kederli ruhlar birbirleriyle karşılaştıklarında huzur bulurlar.


Kederli olduğunuz zaman yine yüreğinize bakın göreceksiniz, aslında, bir zamanlar neşe kaynağınız olan için ağlamaktasınız.


Ya sabanını karığın ortasına bırakana ya da üzüm cenderesinin çarkını durdurana vereceğim nedir? Yemişlerini derip onlara verebileceğim yüklü bir ağaç mı olacak yüreğim? Ve arzularım bir pınar olup akacak mı, çanaklarını doldurabileceğim? Bir harp mıyım ben, kadir olanın elini dokundurabileceği; bir ney miyim yoksa, nefesini üfleyebileceği?


İnsanın düşlediği şey ile gerçekleştirdiği şey arasında, ancak kendi engin arzusuyla aşabileceği bir mesafe vardır.


Suçluya cezasını verecek olan kimse, suçun işlenmesine sebep olan kimsenin de yüreğine baksın.


Bugünün acısı, dünün hazzının anısıdır.


Yalnızca sevgi ve ölüm her şeyi değiştirebilir.


Bir tür kavuşmadır hatırlayış, unutuş bir özgürlük.


Beşeri kanunları yalnızca iki kişi çiğner: deli ve dahi.


Ey dost, senin yaşamın diğer adalardan ve topraklardan ayrılmış bir adadır. Limanlarından kaç gemi yelken açarsa açsın başka iklimlere, kaç gemi varırsa varsın limanlarına, sen yine, yalnızlığın ıstırabıyla inleyen ve mutluluğu özleyen ıssız bir ada olarak bir başına kalacaksın. En yakın dostuna bile meçhulsün, onların ilgi dolu sevgisinden ve anlayışından çok uzaklardasın.


Bu öyküyü anlatırken yakınıyor değilim; çünkü Yaşam'dan kuşku duyanlar yakınır, bense ona kesinlikle bağlıyım ve inanıyorum. Yaşam'ın kadehinden içtiğim her yudumun içine karışmış olan acının değerine inanıyorum. Yüreğime işleyen elemin güzelliğine inanıyorum. Yüreğimi kıskaç gibi sıkan bu çelik parmakların bitip tükenmeyen merhametine inanıyorum.


Birbirinizi sevin, ama birbirinizi sevginizin kölesi yapmayın; sevgi, bırakın ruhlarınızın kıyıları arasında, gidip gelen, yükselip alçalan bir deniz olsun.


Ama içinize ateş düştü mü, izlemekten geri durmayın.


Sizi kanatlarının arasına alıp saklamak isterse, karşı koyun. Çünkü bilin ki, bir an gelir o kanatların arasından bir kılıçtır çekilir ve vurur inletir sizi.


Gerçi sözleri düşlerinizi darmadağın edebilir, tıpkı kuzey rüzgarlarının bahçeleri darmadağın ettiği gibi.


"Ebedi ayrılıklara benzeyen ayrılıklar vardır. Ancak ayrılık zihin yorgunluğundan başka bir şey değildir. Biz muhtemelen hiç ayrılmadık."


Birlikte güldüğün kimseyi unutabilirsin, ama birlikte ağladığın birini asla unutmazsın


Veriyor, Ama Verirken Verdiğin Kimsenin Utancını Görmemek İçin Yüzünü Çeviriyorsan, O Zaman Gerçekten Merhametlisin.


Şiir bir düşüncenin ifadesi değildir. O, kanayan bir yaradan ya da gülümseyen bir ağızdan yükselen şarkıdır.


AnIayışIı oIan beni anIayışIı, aptaI oIan ise aptaI buIur. Bence ikisi de hakIıdır.evet, bir nirvana var; o, köyunIarını yeşiI bir otIağa yaymanda, çocuğunu uyutmanda ve şiirinin son dizesini yazmandadır.


BiImen gerekenIerin sonuna uIaştığında, duyumsaman gerekenIerin başında oIacaksın..


Aşkı konuşmak için dudakIarımı kutsanmış ateşIe temizIedim, ama hiçbir sözcük buIamadım.


İstendiği zaman vermek güzeI bir davranış oIabiIir; fakat istenmeden, ihtiyacı hissederek vermek çok daha anIamIıdır.


Zira sizler, özgürlük arayışı tutkusu sizin için bir koşum hâline geldiğinde ve özgürlükten bir hedef ve tatmin olarak bahsetmeye son verdiğinizde ancak özgür olabilirsiniz.


Ve pazar yerini terk etmeden önce yoluna boş ellerle giden hiç kimsenin kalmadığından emin olun.


İnsanın düşlediği şey ile gerçekleştirdiği şey arasında, ancak kendi engin arzusuyla aşabileceği bir mesafe vardır.


Fakat ben derim ki kutlu ve dürüst olan nasıl her birinizin içindeki en yükseğin ötesine yükselemezse, aynen şerir ve zayıf olan da içinizdeki en aşağıdan daha aşağıya düşemez.


Çocuklar, sizlerin yanındadırlar ama sizlerin malı değildirler. Onlara sevginizi verebilirsiniz ama düşüncelerinizi asla.


'Veririm ama sadece hak edenlere.’ dersiniz sık sık. Ne meyve bahçenizdeki ağaçlar böyle der ne de çayırlarınızdaki sürüler. Onlar yaşayabilmek için verir çünkü vermekten kaçınmak yok olmaktır.


Hayatı çalışmak yoluyla sevmek hayatın en derin sırrına ermek demektir fakat eğer ıstırap çekerken, doğduğunuz güne lanet edip bedeninizin yükünü taşımayı alnınızın kara yazısı sayıyorsanız, o zaman size cevabım şudur: Yazılanı silecek olan sadece alın terinizdir.


Eğer varsa aranızda sadakatsiz kadını yargılayacak olan, kocasının yüreğini de tartsın terazide ve ruhunu ölçülerle vursun ölçüye. İnciteni kınayacak olan varsa, incinenin de ruhuna baksın.


“Bir de hakikati içlerinde taşıyıp da kelimelere dökmeyenler var.”


Eğer Tanrı'yı bilmek isterseniz, bilmece çözmeye girişmeyin. Onun yerine çevrenize bakın, O'nu çocuklarınızla oynarken göreceksiniz.


"Güzellik, aynada kendini seyre dalan sonsuzluktur.
Ama sonsuzluk da sizsiniz, ayna da."


Ve hep böyle olmuştur ezelden beri, ayrılık vakti gelip çatıncaya kadar, sevgi kendi derinliklerini bilmez.


Sonra "Seni seviyorum," dedin bana.
Ama gerçekte, senin bende sevdiğin bizzat sensin.


Kadınları konuşurken değil, size bakarken dinleyin.....


Adaletin yarısı merhamettir.


Çünkü onun ruhu, sizin kalbinizin gerçeğini saklıyacaktır; Tıpkı kadeh boşalıp, rengi unutulsa bile, şarabın tadının ağızda kalması gibi…


Çünkü hakikatte, hayattır hayata veren -oysa siz, kendilerinin veren olduğunu farz edenler, sizler sadece birer şahitsiniz.


Güzellik bütün bir hayatımız boyu aradığımız yitiğimizdir.


Bırakın bugününüz, geçmişi anılarla, geleceği ise özlemle kucaklasın.


Dostum göründüğüm gibi değilim. Görünüş, sadece giydiğim bir elbisedir.


Asıl olan yolun yolcusuz olması değil; Asıl vahim olan yolcunun yolsuz olmasıdır.


Bilmen gerekenlerin sonuna ulaştığında, duyumsaman gerekenlerin başında olacaksın..


Toprağın neresini kazarsan kaz, bir define bulacaksın. Ancak bir çiftçinin inancıyla kazmalısın.


"Veririm ama sadece hak edenlere" dersiniz sık sık.
Ne meyve bahçenizdeki ağaçlar böyle der ne de çayırlarınızdaki sürüler.
Onlar yaşayabilmek için verir, çünkü vermekten kaçınmak yok olmaktır.


Yalnızca içinizdeki iyilikten bahsedebilirim, kötülkten değil.
Çünkü kötülük, kendi açlık ve susuzluğu içinde
Azap çeken iyilikten başka ne olabilir ki?


"Bunlar kelimelere dökülenlerdi.
Fakat kalbindeki pek çok şey, söylenmemiş olarak kaldı.
Çünkü en derin gizemini açıklayamazdı..."


Kimilerimiz mürekkep, kimilerimiz de kağıt gibiyizdir.
Ve eğer kimilerimizin siyahlığı olmasaydı, kimilerimiz dilsiz kalırdı;
Ve kimilerimizin beyazlığı olmasaydı, diğer kimilerimiz kör kalırdı.


Aşk sürekli filizlenmiyorsa,
bil ki can çekişiyordur.


“Ebedi ayrılıklara benzeyen bazı anlar vardır. Ancak yine de ayrılık zihin yorgunluğundan başka bir şey değildir. Biz muhtemelen hiç ayrılmadık.”


Ve deIiIiğimde hem özgürIüğü hem güvenIiği buIdum; yaInızIığın özgürIüğü ve anIaşıImazIığın güvenIiğini, bizi anIayanIar bizden bir şeyIeri tutsak ederIer çünkü.


Kişinin hayaI gücüyIe, düşIerinin gerçekIeşmesi arasındaki mesafe, yaInızca onun yoğun isteğiyIe aşıIabiIir. NeşeIi yürekIerIe birIikte neşeIi şarkıIar söyIeyen kederIi bir kaIp ne kadar yücedir.


Sen de Yorum Yap veya Sözünü Yaz