Güzel Sözler
Mobil uygulaması yayında
Ücretsiz

Elif Şafak Sözleri

Sayfa İçeriği: Elif Şafak Sözleri, Elif Şafak Sözleri Kısa, Elif Şafak Sözleri 2019, En Güzel Elif Şafak Sözleri, Elif Şafak Sözleri Onedio, Elif Şafak Sözleri Facebook, Elif Şafak Alıntıları

Elif Şafak Sözlerinin en güzellerini ve harikalarını sizler için derleyio bir araya getirdik. Sizler de bu sayfamızda yer alan Elif Şafak Sözlerini sosyal medya hesaplarınız üzerinden paylaşabilirsiniz.

Elif Şafak Sözleri

Editörün Seçimi: Aşkın hiçbir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur; başlı başına bir dünyadır aşk. Ya tam ortasındasındır, merkezinde; ya da dışındasındır hasretinde..


 Aynalar şehrine geldim çünkü benim hikâyemin önünü, benden evvel kaleme alınmış bir başka hikâye tıkıyor. Aynalar şehrindeyim çünkü bir kez şu bendi yıkabilsem sular çağlayacak, deli deli akacak; hissediyorum.


Değiştin diyorlar. Hayır! Kabul etmiyorum. Ben kademe atladım sadece, artık uzun uzun susabiliyorum.


Kitaplar onu ayakatta tuttu.Elif Şafak


"Güzel günlüklerim vardı ve bir de asla günlüklerim kadar güzel olmayan günlerim."


Pek güzeldin, pek latiftin. Börek olsan seni yerdim.az soğanlı,bol etliydin.Lafa daldım,dibin tuttu.gönül bu,hemen unuttu.


Aşık olmayana aşk kuru bir kelimeden ibaret. Yarı palavra, yarı safsata. Aşak olmayan bunu anlayamaz, olansa anlatamaz. Öyleyse nasıl anlatılabilir aşk, kelimelerin hükmünü yitirdiği yerde? aşk'tan.


Merhamet hak edene gösterilir.


Akla kara ayrılsın diyedir bu ölümüne sevgi tekliflerimiz, yoksa biz hangi yürek kaç para eder taa baştan biliriz. Kantara vuruyorsak sevgilinin aşkını, yalanını kendi görsün diyedir.


Aşk sonradan gelmez hiçbir zaman. Varsa vardır, o kadar.


Kaç yaşında olursak olalım, başımızdan ne geçmiş olursa olsun; tamamen yenilenmek mümkün. / Elif Şafak


Katillerimin yüzlerini seçemiyorum; isimlerindense geride harfler kalacak sadece.


Kitap hâlâ kutsal benim için… Kelime hâlâ mühim ve harf hâlâ muamma…


Bir anın doğması için, bir anın ölmesi gerekir. Yeni bir “ben” için eski bir ben’in kuruyup solması gibi…


İçimin tünellerine girer girmez bir fener alıyorum elime. Buralar çok karışık. Kaç defa geldim. Gene de hep kayboluyorum.


Binlerce kelime, onlarca hikâye var boğazımda düğümlenmiş. Susuyorum konuşmam gereken yerlerde; dilimi tutamıyorum ne zaman susmam gerekse. Anlatacak çok şeyim olsa da, emin değilim anlaşılmak istediğimden.


Ve bir ayetin sıcaklığı sarıyor yüreğimi; Allah sabredenle beraberdir.


Elimde olsa cenneti ateşe verir, cehennemi de bir kova suyla söndürürüm ki geriye aşk bâki kalsın.


Belki aşk sevgiliyi kazanmayı değil, onda kendini kaybetmeyi gerektirir.


İçimin tünellerine girer girmez bir fener alıyorum elime. Buralar çok karışık. Kaç defa geldim. Gene de hep kayboluyorum.


Görsen, hayalimdeki seni kıskanırsın.Elif Şafak


Sıradan bir hayat beni cezbetmez.Elif Şafak


Tehlike insanın en az beklediği yerden gelir.Elif Şafak


"İçimin tünellerine girer girmez bir fener alıyorum elime. Buralar çok karışık. Kaç defa geldim. Gene de kayboluyorum."


"Seveceksen öylece sev. Ne kusursuz insan ara, ne de insanda kusur.''


"Her ne yöne gidersen git, kaç menzil tüketirsen tüket sakın ola kendinden utanma. Vücudun şehrine gir Pinhan, onu seyreyle. Hem de doya doya seyreyle. Biz nefsimizi silmekten değil, bilmekten yanayız unutma."


"Birinin korkulardan, evhamlardan bahsettiğini dinlemen onu esnerken seyretmeye benzer. Daha onunkiler bitmeden bir bakarsın sen kendininkileri saymaya başlamışsın."


Keşke söyleyebilsek birbirimize dürüstçe: "Seni seviyorum ama şu anda değil. Seni görmek istiyorum ama bugün değil."


Üzgünüm baba, seni aldattım.! Bir başka adama aşık oldum. Senin dokunmaya kıyamadığın gülüşümü onun uğrunda soldurdum.!


Bedenlerimizi şekle sokmak için ne çok uğraş veriyoruz. Halbuki beyinlerimizi, düşünce ve algılarımızı geliştirmek için çabamız ne kadar az. . .


Ey kendisinde kaybolmuş kişi! Bilmezsin, bedenin sana mezar olmuş, nefsini tanımadıkça, nefsin seni gömer olmuş.


Evrendeki her cisim, ne kadar albenisiz ya da ehemmiyetsiz görünürse görünsün, bir başka şeye yanıt olsun diye yaratılmıştı. Derdin olduğu yerde deva da vardı, üstelik şaşırtıcı yakınlıkta. Mesele görebilmekti.


Uzaktan sevmek daha güzeldir bazen. Ne incitir, ne acıtır. Ne yaralar ne kanatır. Gözlerinle görmediğin ama sesini duyduğun, varlığıyla huzur bulduğun bir denizin yakınında yürümek gibidir böyle sevmek. uzaktan sevmek en güzelidir bazen.


Aşkın hiçbir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur; başlı başına bir dünyadır aşk. Ya tam ortasındasındır, merkezinde; ya da dışındasındır, hasretinde.


Baykuş; kanarya beslermiş amcalar, teyzeler. Kumruları sever, kartalları över, güvercinleri uçurur, kargaları kovar, papağanları konuştururlarmış. Oysa çocuk baykuşları severmiş. "uğursuz kuş o. İsmini anma, damına çağırma. " dermiş teyzeler, amcalar. Uğursuz kuşmuş baykuş; gece gördüğü, geceyi gördüğü için.


Belki aşk sevgiliyi kazanmayı değil, onda kendini kaybetmeyi gerektirir.


Özgürlük çıkış kapılarının gümüşi aralığında.


Ya aşkı öğret bana, ya da aşkın yokluğuna üzülmemeyi.


Yarın ne getirir hiç bilmeyiz ama her yeni güne umutla başlarız.


Gökten aşk yağdığını bilsem, sen gelene kadar hiç birini tutmam sevgili.


Aşıklar kibirli olur demiş şair. Sevdiklerini fethedilmiş bir kale gibi görmeye kalkarlar. Bense hayat boyu susmaya razıyım, o kibri gözlerinde görmektense.


Aşk sonradan gelmez hiçbir zaman. Varsa vardır, o kadar.


Aşkın olduğu yerde er ya da geç ayrılık vardır.


Bedenlerimizi şekle sokmak için ne çok uğraş veriyoruz. Hâlbuki beyinlerimizi, düşünce ve algılarımızı geliştirmek için çabamız ne kadar az...


Aşk diye bir şey yaşıyorum. Ne tek taraflı demeye dilim var, ne de karşılıklı olduğuna…


Aşktan yana yaşadıklarımı bilseydin eğer, hala sevebiliyor olmama aşık olurdun.


Pek güzeldin, pek latiftin. Börek olsan seni yerdim. Az soğanlı, bol etliydin. Lafa daldım, dibin tuttu. Gönül bu, hemen unuttu.


Aşkın hiçbir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur; Başlı başına bir dünyadır aşk. Ya tam ortasındasındır, merkezinde; Ya da dışındasındır, hasretinde…


Bir gün hayatına birisi girecek ve o gün, daha öncekilerle neden işlerin yürümediğini anlayacaksın. / Elif Şafak


Fotoğrafları seviyorum çünkü içindeki insanlar değişse veya gitse bile, onlar hep oradalar ve asla değişmiyorlar. / Elif Şafak


Kaç yaşında olursak olalım, başımızdan ne geçmiş olursa olsun; tamamen yenilenmek mümkün. / Elif Şafak


Uzaklaşırsın. Yol seni nereye götürürse. Yazı seni nereye sürüklerse. Burnunda bir sızı. Ne de olsa her yolculuk geri dönememe ihtimalini taşır bağrında.


Her zaman kolay kolay itiraf edemesek de bunu kendi kendimize, hep öteleri düşleyen, öte yer ararken en yakınlarındakileri mutsuz eden bizler… ben.


Derler ki, aşk da unutulurmuş herşey gibi. Hem de yaşanıp bittikten, soğuyup küllendikten sonra değil, tam da dolu dizgin devam ederken unutulurmuş aşk.


Bazen böyle birdenbire yaralanı veririz. Ama her yara iyileşir. Eninde sonunda kabuk bağlar, üstünü kapatır. Gözlerden saklanır çünkü hiçbir yara görülmek istemez.


Dönüp dolaşıp vardığım yerde senden, bir senden uzak düştüm, ayrı düştüm. Belki de ilk kez, o zaman bölündüm..


Elmas bir gözdür yürek. Ve çizilmeye görsün bir kere, artık hep sedefsi bir yırtıkla bakacaktır cümle aleme.


Senin kimsenin üzmesine izin vermeyeceğim dediğinde, “bunu kendim yapacağım” demek istediğini anlamamışım..!!!


Şimdi önünde iki seçenek var. Ya atlayacaksın denize, dalgaları filan unutup, sen de bir katre olacaksın onun içinde. Ya da kıyıda oturup, bekleyeceksin. Dalgaların kıyıya vurup, parçalanmasını seyreyleyeceksin. O zaman da onlar birer katre olacak gözlerinin önünde. İki türlü yaşanır hayat eğer bir şeye benzeyecekse. Ya kendini yok edeceksin hayatın içinde, ya da hayatını yok edeceksin kendinde. ( Elif Şafak - Bit Palas )


Kader, hayatımızın önceden çizilmiş olması demek değildir. Bu sebepten, "ne yapalım kaderimiz böyle" deyip boyun bükmek cehalet göstergesidir. Kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir. Güzergah bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse ne hayatının hakimisin, ne de hayat karşısında çaresizsin... (Elif Şafak – Aşk)


Kimse "Ben şöyleyim,ben böyleyim" dememeliydi fazla.Belki de her insanın içinde hiç tanımadığı biri gizliydi.En sıkıntılı,en beklenmedik anlarda çıkıveriyordu...Sadece tepemizdeki sema degil,aslında tek tek her insan koca bir muammaydı. ( Elif Şafak - Ustam ve Ben )


Hepimiz farklı sıfatlarla sıfatlandırıldık. Şayet Allah herkesin tıpatıp ayni olmasını isteseydi, hiç şüphesiz öyle yapardı. Farklılıklara saygı göstermemek, kendi doğrularını başkalarına dayatmaya kalkmak, Hakk'ın mukaddes nizamına saygısızlık etmektir... (Elif Şafak – Aşk)


Her zaman kolay kolay itiraf edemesek de bunu kendi kendimize, hep öteleri düşleyen, öte yer ararken en yakınlarındakileri mutsuz eden bizler… Ben.


Âşık olmayana aşk kuru bir kelimeden ibaret. Yarı palavra, yarı safsata. Aşak olmayan bunu anlayamaz, olansa anlatamaz. Öyleyse nasıl anlatılabilir aşk, kelimelerin hükmünü yitirdiği yerde? Aşk’tan.


Sanki içimde başkalarından değil de, esas benden gizlenen bir sır taşımaktayım.


Uzaklaşırsın. Yol seni nereye götürürse. Yazı seni nereye sürüklerse. Burnunda bir sizi. Ne de olsa her yolculuk geri dönememe ihtimalini taşır bağrında.


Ey kendisinde kaybolmuş kişi! Bilmezsin, bedenin sana mezar olmuş, nefsini tanımadıkça, nefsin seni gömer olmuş.


En zoru da; yüreğinde söyleyemeyeceğin sözlerin kalmasıdır…


Uzaktan sevmek daha güzeldir bazen. Ne incitir, ne acıtır. Ne yaralar ne kanatır. Gözlerinle görmediğin ama sesini duyduğun, varlığıyla huzur bulduğun bir denizin yakınında yürümek gibidir böyle sevmek. Uzaktan sevmek en güzelidir bazen


Sen yokken bir kaç defa sevdim seni, helal et.Elif Şafak


Her maktül kendi katilinde yaşamaya devam eder.Elif Şafak


İnsan nedense, anlayamadığını kötülemeye meyillidir.Elif Şafak


Ya aşkı öğret bana. Ya da aşkın yokluğunda üzülmemeyi.Elif Şafak


Aşk sonradan gelmez hiçbir zaman. Varsa vardır, o kadar.Elif Şafak


Benden sana nasihat, cevabını taşıyamayacağın sorular sorma.Elif Şafak


Aslan burcu oynak değil, sebatkar; uçarı değil, güvenilirdi….Elif Şafak


Üzgünüm baba, seni aldattım. Bir başka adama âşık oldum. Senin dokunmaya kıyamadığın gülüşümü onun uğrunda soldurdum.


"Aşk bir seferdir. Bu sefere çıkan her yolcu, istese de istemese de tepeden tırnağa değişir. Bu yollara dalıp da değişmeyen yoktur."


"Her hakiki aşk hikayesi umulmadık dönüşümlere yol açar. Aşk, bir milat demektir. Şayet “aşktan önce” ve “aşktan sonra” aynı insan olarak kalmışsak, yeterince sevmemişiz demektir. Birini seviyorsan onun için yapabileceğin en anlamlı şey değişmektir."


"Şu dünya bir dağ gibidir, ona nasıl seslenirsen o da sana sesleri öyle aksettirir. Ağzından hayırlı bir laf çıkarsa, hayırlı laf yankılanır. Şer çıkarsa, sana gerisin geri şer yankılanır."


Korktu. Gidip de varamamaktan değil, varıp da dönüş yollarını kaybetmekten değil, dönüp de geride bıraktıklarını yerlerinde görememekten değil, bir kendini bulmaktan, bulduğundan korkmaktan korktu.


Ölü bebekler doğuran ve ölenlerin yasını bile tutmadan hemen yenilerine hamile kalan o herşeyi kapsayıcı , yutucu rahimdi zaman


Bir insana sırrınızı verdiğinizde, özgürlüğünüzü de verirsiniz.


Bir insanı sevmek, onun zihninde bir türlü huzura erememiş tüm hikayeleri raflarından çıkartıp, tek tek temize çekmek demektir.


Ya tam ortasındasındır aşkın, merkezinde; Ya da dışındasındır; hasretinde.


Ölüm sahiciliğini yitiriyor kayıplar istatistiklere, çatışmalar haberlere dönüştüğünde.


Yalnızlık onca saçın arasında beyaz bir saç teli gibi. Çektikçe çoğalıyor, çoğaldıkça arsızlaşıyor.


Ertelemek, yaşamın mayasını kaçırır. Kızdıysan bağır, sevdiysen söyle, özlediysen arkasından koş.


Aşık olmayana aşk kuru bir kelimeden ibaret. Yarı palavra, yarı safsata… Aşık olmayan bunu anlayamaz, olansa anlatamaz. Öyleyse nasıl anlatılabilir aşk, kelimelerin hükmünü yitirdiği yerde?


Bazen biriyle fena halde arkadaş oluyorum, sonra biraz tanıyınca geçiyor. / Elif Şafak


Nasıl bensiz gülüyor? Nasıl hayatında hiç olmamışım gibi davranıyor? Ben yapamıyorum; özlüyorum deli gibi. / Elif Şafak


Kişi sevdiğini Allah'a emanet ederse, onu bir daha görmeden ölmezmiş. Öyleyse Allah'a emanet ol. / Elif Şafak


Binlerce kelime, onlarca hikâye var boğazımda düğümlenmiş. Susuyorum konuşmam gereken yerlerde; dilimi tutamıyorum ne zaman susmam gerekse. Anlatacak çok şeyim olsa da, emin değilim anlaşılmak istediğimden.


Bürokratik düzenlemeler, evli çiftlerin bebeklerini kurtarmak için gösterdikleri özeni evlilik dışı doğan bebekler için göstermiyordu anlaşılan. Babasız bir çocuk neticede bir piçti ve İstanbul da bir piç, sallanan bir diş gibi her an düşmeye hazırdı.


Sen de Yorum Yap veya Sözünü Yaz