Güzel Sözler
Mobil uygulaması yayında
Ücretsiz

Andre Gide Sözleri

Sayfa İçeriği: Andre Gide Sözleri, Andre Gide Aşk Sözleri, Andre'nin Gide Sözleri, Andre Gide Sözleri 2019, Andre Gide Sözleri İngilizce, Kısa Andre Gide Sözleri, En Güzel Andre Gide Sözleri, Özlü Andre Gide Sözleri

1900'lü yılların ünlü isimlerinden biri olan yazar Andre Gide Sözlerini sizler ile buluşturuyoruz. Beğendiğiniz Özlü Andre Gide Sözlerini sosyal medya hesaplarınızdan paylaşmayı unutmayın!

Andre Gide Sözleri

Editörün Seçimi: Olmadığın insan olarak sevilmektense olduğun insan olarak nefret edilmek daha iyidir. (Andre Gide)


“Başka birinin sizin kadar iyi yapabileceği bir şeyi bırakın o yapsın, siz yapmayın.” André Gide


Düşüncelerimin dağınıklığını anlatmayacağım.Kafamın içi akşama kadar baştan başa bekleyişle doluydu.Isabelle'ı gerçekten sevebilir miydim?Şüphesiz hayır;ama yüreğime işleyen o zorlu dürtüye bakılırsa,yanılmış olamaz mıydım?Merakımın içinde tutkunun bütün sabırsızlığını,canlılığını,insanı ürperten sıcaklığını görüyordum.Keşiş'in son söyledikleri beni büsbütün kışkırtmıştı.Gratien vız gelirdi bana.Dikenli çitlerden aşar,kızgın korlar üstünde yürüyebilirdim artık.


Açılmamış kanatların büyüklüğü bilinmez.


Birlikte iş yapmak, birbirimiz hakkında uzun bir konuşmanın öğretebileceğinden çok daha fazlasını öğrenmemizi sağlar.


Aptal görünmeye çalışmak en büyük akıllılıktır.


Olmadığın insan olarak sevilmektense olduğun insan olarak nefret edilmek daha iyidir.


Tam anlamıyla mutlu olmak için gereken tek şey, içinde bulunduğumuz anı, geçmişteki diğer anlarla karşılaştırmaktan vazgeçmektir.


İyi bir başlangıç, yarı yarıya başarı demektir.


Yaşam, çok zalim bir öğretmendir. Önce sınav yapar, sonra dersi verir.


Zihnimizdeki canavarlar ve hayaletlere kulak asmak yerine, gerçek hayattaki kötülüklerle yetinseydik zavallılığımız ne kadar katlanılır, hayat ne kadar güzel olurdu.


”En acınacak kurbanlar, dalkavukluğun kurbanlarıdır.”


Çocukluktan beri yapmak istediğimiz bir sürü şeyi yapmaktan, sadece etrafımızdakiler "bu işi yapamaz" dediği için, kim bilir kaç kere vazgeçmişizdir...


...mutsuzluğumu acaba kendim mi yaratıyorum


Bağışlamak ile göz yummak arasında sadece bir adım vardır.


...onun bir sözcüğü yüreğimi iyileştirebilirdi


"Seni her zamankinden çok seviyorum, bundan emin ol."


Kalbim neden bir türlü kendimi koruyamadığım, anlaşılmaz bir melankoliyle doluyor?


“Ben diğerleri gibi değilim!”


Öyleyse sen, umutsuz bir aşkı, insanın uzun süre yüreğinde saklayabileceğine inanıyorsun?


Yaşam, çok zalim bir öğretmendir.
Önce sınav yapar, sonra dersi verir....


İnsanoğlu bu dünyayı çirkinleştiren, kirleten, acı veren günahlar ve düzensizliklerden çok, güzelliği, refahı, düzeni ve ahengi sağlayan şeyleri hayal eder.


"Mutlu bir insandan yayılan aşk etrafa mutluluk saçar."


''Beni nasıl okumalarını istiyorsam, ben de öyle okuyorum; yani yavaş yavaş. Benim için bir kitap okumak, yazarı ile başbaşa on beş gün ortadan kaybolmak demektir.''


Ben seni hiçbir zaman bırakmayacağım.


Kıyıyı gözden kaybetmeye cesaret etmedikçe insan, yeni okyanuslar keşfedemez.


"Benim, tanıdığın insan olmadığımı söylüyorsun değil mi? İyi ama sen de benim tanıdığım kişi değilsin. İnsan, bir insanın gerçekten sandığı insan olduğunu nasıl anlar?"


"Senin o sevgi dolu şefkatin bana ne kadar iyi geliyor."


... demek ki doğal davranmak en iyisiymiş.


Bir kelime her şeyi açıklayacaktır, neden söylemeye cesaret edemiyorsun?


Oysa Jacques'in en beğendiğim özelliğidir vicdanlı olması. Onu bir işten vazgeçirmek için, çocukluğunda da sık sık tekrarladığım gibi "vicdanına sesleniyorum" demek yeterlidir.


Demek ki insanoğlu toprakla uğraştıkça, bu çiçekleri yok etti.


Desteğini insandan alan
İnsanın haline ne yazık!


"Sana bir şey söyleyeyim mi dostum: Bütün bunlar bir komedi.".... Ko-me-di.


Aptal görünmeye çalışmak en büyük akıllılıktır.


Kuşkular mutluluğu bize haram etmeye yeter.


Başka birinin sizin kadar iyi yapabileceği bir şeyi bırakın o yapsın siz yapmayın.


Kendi kendinin mutluluğuna engel olmak yolunda insan fevkalade beceriklidir.


“Tam anlamıyla mutlu olmak için gereken tek şey, içinde bulunduğumuz anı, geçmişteki diğer anlarla karşılaştırmaktan vazgeçmektir.” André Gide


“Umut umutsuzluğun ötesindedir. Aş onu, yürü, geç… Karanlık geçidin ötesinde ışık bulacaksın.” André Gide


“Açılmamış kanatların uzunluğu bilinemez.” Andre Gide


“Sadece bir macera içinde, bazı insanlar kendini tanır ve kendini bulurlar.” André Gide


Çocukluktan beri yapmak istediğimiz bir sürü şeyi yapmaktan, sadece etrafımızdakiler "bu işi yapamaz" dediği için, kim bilir kaç kere vazgeçmişizdir.


"Mutluluk burada, çok yakınımda olsa, kendini bana sunsa... Ona ulaşmak için şöyle bir elimi uzatsam..."


Çocukluktan beri yapmak istediğimiz bir sürü şeyi yapmaktan, sadece etrafımızdakiler "bu işi yapamaz" dediği için, kim bilir kaç kere vazgeçmişizdir..


Çok yapılan tenkit ve çıkışlar şiddetini kaybeder. Tıpkı bir tanesi insanın ayağını acıtan çakıl taşının, pek çoğunun üzerinde yüründüğünde tesirini kaybetmesi gibi.


Her dalganın çekilişindeki güzellik kendisinden öncekinin çekilişine borçludur; her çiçek kendi meyvası uğrunda solmak zorundadır; meyva da düşmedikçe, ölmedikçe, yeni çiçekleri sağlayamaz. Bahar bile kışın yasından hız alır.


İnsan kendini sürükleyeni isteyerek izlediği vakit bağını hissetmez; ama direnmeye, uzaklaşarak yürümeye başladığı vakit çok acı çeker.


Kuşkular, mutluluğu bize haram etmeye yeter.


Ruhumuz bir değer kazandıysa, başka ruhlara göre daha candan tutuştuğu için kazandı.


Gerçekten akıllı olanlar, aynı zamanda alçak gönüllü olanlardır.


İhtişam baktığın şeyde değil, bakışında olmalıdır.


Beni nasıl okumalarını istiyorsam, ben de öyle okuyorum; yani yavaş yavaş. Benim için bir kitap okumak, yazarı ile baş başa on beş gün ortadan kaybolmak demektir.


Her türlü kötülüğü yapmaya muktedir iken, kötü bir şey yapmamak: işte, budur iyilik.


Hayat yaşla değil, yaşamakla anlaşılır.


Kendi kendinin mutluluğuna engel olmak yolunda insan fevkalade beceriklidir.


Kuşkular, mutluluğu bize haram etmeye yeter.


Yerinmeler, acınmalar, pişmanlıklar, arkadan bakınca geçmişin sevinçleridir. Geriye bakmayı sevmem ve geçmişimi uzaklarda bırakırım, tıpkı bir kuşun uçmak için gölgesini terk etmesi gibi. Her sevinç bizi bekler hep; fakat her zaman yatağı boş bulmak, yalnız olmak ve kendisine bir dul gibi gelinmesini ister. Her sevinç, günden güne bozulan çölün kudret helvasına benzer. Platon’un anlattığı, hiçbir tasın içinde alıkonulamayan Ameles kaynağının suyunu andırır. Her an, getirdiği her şeyi alıp götürür.


Çok yapılan tenkit ve çıkışlar şiddetini kaybeder. Tıpkı bir tanesi insanın ayağını acıtan çakıl taşının, pek çoğunun üzerinde yüründüğünde tesirini kaybetmesi gibi.


Aptal görünmeye çalışmak en büyük akıllıklıktır.


Kuşkular, mutluluğu bize haram etmeye yeter.


Gerçeği arayanlara güven ve onların bulduklarından şüphe et.


Gerçekten akıllı olanlar, aynı zamanda alçak gönüllü olanlardır.


İnsan ! Bütün yaratıklardan anlaşılması en güç ve bu sebeple öbür yaratıklara en çok tabi olandır. Seni yetiştiren her şeye tabisin.


Mutlu bir insandan yayılan aşk etrafa mutluluk saçar.


Şu sözlere bakın: “Bir adamın yüz kuzusu olsa ve içlerinden biri kaybolsa, adam diğer doksan dokuz kuzuyu dağda bırakıp kaybolanı aramaya gitmez mi?” İyilikle dolu bu sözleri en isyan ettirici adaletsizlik olarak yorumlayan insanlar bu sözü anlamadıklarını itiraf etsinler.


Çocukluktan beri yapmak istediğimiz bir sürü şeyi yapmaktan, sadece etrafımızdakiler “bu işi yapamaz” dediği için, kim bilir kaç kere vazgeçmişizdir...


Aşkım kendimde sakladığım en iyi şeydir


Ona karşı mücadele etmek, hâlâ onunla ilgilenmek demektir.


”Gerçeği arayanlara güven ve onların bulduklarından şüphe et.”


”İhtişam baktığın şeyde değil bakışında olmalı.”


”Yükümüz ne kadar ağır ve zahmetli olursa, ruhumuzu o oranda eğitir ve yüceltir.”


”Olmadığın insan olarak sevilmektense olduğun insan olarak nefret edilmek daha iyidir.”


”Karanlığa küfretmektense, bir küçük ışık yakın, daha iyi edersiniz.”


Din insanları daha iyi yapmazmiş...


İnanmayı bırak ta, öğrenmeye bak.


Arkadaş insanların sana sundukları gibi benimseme yaşamı. Yaşamın daha güzel olabileceğine inandır kendini.


İnsan yalnız tek bir istemeli ve durmadan hep onu istemeli o zaman onu elde edeceğimizden emin olabiliriz.


Umutsuzluk nedeniyle korkup kaçma. Umut umutsuzluğun ötesindedir. Aş yürü geç onu. Karanlık geçidin ötesinde ışık bulacaksın.


Kitabım kendisinden çok kendi kendinle ilgilenmeyi öğretsin sana. Sonra kendi kendinden çok kendi dışında kalanlarla ilgilenmeyi…


“Söylenmesi gereken her şey zaten söylendi. Fakat kimse dinlemediğine göre tekrar söylenmesi gerek.” André Gide


“İnsanoğlunun arada sırada uydurmaya bayıldığı hayali itirazlar olmasa her şey ne kadar kolay yoluna girerdi. Çocukluktan beri yapmak istediğimiz bir sürü şeyi yapmaktan, sadece etrafımızdakiler ‘bu işi yapamaz’ dediği için, kim bilir kaç kere vazgeçmişizdir.” André Gide


“İnsan yalnız tek bir şey istemeli ve durmadan hep onu istemeli, o zaman onu elde edeceğimizden emin olabiliriz.” André Gide


“Yüklendiğimiz görev ne kadar zahmetli olursa, ruhumuzu o nispette eğitir ve yüceltir.” André Gide


Özlemler, acılar, pişmanlık, bunlar hep geçmişin sevinçleri, arkalarından bakılan sevinçler...


İnsan bir şeye sahip olduğunu sanır, oysa sahip olunan kendisidir.


Düşünceler çiçeklere benzer, bozulmadan en çok dayananlar, sabah derilenlerdir.


"Gözleri olan insanlar mutluluğun ne olduğunu bilmezler." dedim.
"O zaman ben, gözlerim olmadığı için duyabilme mutluluğunu biliyorum." diye cevap verdi.


Tam anlamıyla mutlu olmak için gereken tek şey, içinde bulunduğumuz anı, geçmişteki diğer anlarla karşılaştırmaktan vazgeçmektir.


Bilge kişi, her şeye şaşan kişidir.


Güzel geleceği bekleyerek,
Görkemli gençliklerimizi eskittik …
Bazıları için ruhumuzu körelttik,
Yine de asiliz, asil ..Pişman değiliz … !


Sarhoşluk arzulanan şeyin maddeten satın alınmasına lüzumlu para elde olmayınca, o şeyin hayalinin satın alınmasıdır….. .. İşin kötü tarafı insanın hiç bir zaman yeteri kadar sarhoş olamamasıdır.


Birbirimize söyleyecek bu kadar çok şey varken bu rahatsızlık bu ne yapacağını şaşırma duygusu, bu felç hali, bu sessizlik neden ?


Dar kapıdan girmeye çabalayın. Çünkü kişiyi yıkıma götüren kapı büyük ve yol geniştir. Bu kapıdan girenler çoktur. Yaşama götüren kapı ise dar, yol da çetindir. Bu yolu bulanlar çok azdır.


Senin hayran olduğunu bildiğim şeye hayranlığımın nedeni, seni tam da orada yeniden bulabilmek.


Umutsuzluk nedeniyle korkup kaçma. Umut umutsuzluğun ötesindedir. Aş, yürü, geç onu. Karanlık geçidin ötesinde, ışık bulacaksın.


Nice hastalıklar vardır, elde olmayanı istemekten gelir.


İnsan yalnız tek bir şey istemeli ve durmadan hep onu istemeli, o zaman onu elde edeceğimizden emin olabiliriz.


İyi bir başlangıç, yarı yarıya başarı demektir.


Gerçeği arayanlara inanın. Bulduklarını iddia edenlerden çekinin.


Arzular! Hiç mi yorulmayacaksınız?


Açılmamış kanatların büyüklüğü bilinmez.


İnsan öncelikle kim olduğunu anlamalıdır.


Sevgi içinde gelişiriz ama kendimiz tanımayı birbirimize karşı çıkarak öğreniriz.


Bağışlamak ile göz yummak arasında sadece bir adım vardır.


Bir kadınla tartışılmaya başlandı mı kaybedilir...


Sevgimi kitaplara yönelttim...


''Anılar mutsuzluğun icat ettiği şeylerdir.''


''İnsanın yoksulluğu bir köledir: karnını doyurmak için zevk almadığı bir işi kabul eder o; neşeli olmayan her işi acınası bir şeydir diye düşünüyordum ve bir çoğunun dinlenmesini ben ödüyordum.''


”Birçokları hiç de yaşamıyor, yaşar gibi görünmekle yetiniyorlardı.”


”Güçlüler için güçlü sevinçler, zayıflar içinse, güçlü sevinçlerin yaralayacağı, zayıf sevinçler vardır bence.”


”Beni nasıl okumalarını istiyorsam, ben de öyle okuyorum; yani yavaş yavaş. Benim için bir kitap okumak, yazarı ile başbaşa on beş gün ortadan kaybolmak demektir.”


Gertrude'un iyi tarafı, anlamadığı zaman anlıyormuş gibi yapmamasıydı. Diğer insanlar bunu sık sık yaparak akıllarını yanlış ve belirsiz bilgilerle doldururlar, sonra da yanlış şekillerde akıl yürütürler.


"Bir papaz insanların yüzlerinin ne kadar güzel olduğuyla ilgilenmez." dedim mümkün olduğunca kendimi savunmaya çalışarak.
"Neden?"
"Çünkü ruh güzelliği yeter ona."


Ağlamak isterdim. Yazık ki kalbimi bir çölden daha çorak hissediyordum.


Her dalganın çekilişindeki güzellik kendisinden öncekinin çekilişine borçludur her çiçek kendi meyvesi uğrunda solmak zorundadır meyve de düşmedikçe ölmedikçe yeni çiçekleri sağlayamaz. Bahar bile kışın yasından hız alır.


"Bize bizden doğmayacak ne gelebilir ki? Bizden bizim daha önce tanımadığımız ne çıkabilirdi ki?''


"Mutluluk burada, çok yakınımda olsa, kendini bana sunsa... Ona ulaşmak için şöyle bir elimi uzatsam..."


Ölümün kanat dokundurduğu kimse için, eskiden önemli görünen artık önemli değildir; başka şeyler önemlidir, eskiden önemli görünmeyen ya da var oldukları bilinmeyen şeyler. Zihnimizdeki silinmiş bilgiler yığını bir fondöten gibi kavlanır, sonra yer yer etin kendisini, gizlenen gerçek yaratığı gösterir.


Yaşam,çok zalim bir öğretmendir.Önce sınav yapar,sonra dersi verir.


İnsan yalnız tek bir şey istemeli ve durmadan hep onu istemeli. O zaman onu elde edebileceğimizden emin olabiliriz. Fakat ben her şeyi birden istiyorum; böylece hiçbir şey elde edemiyorum.


İnsanoğlunun arada sırada uydurmaya bayıldığı hayali itirazlar olmasa her şey ne kadar yoluna girerdi. Çocukluktan beri yapmak istediğimiz bir sürü şeyi yapmaktan, sadece etrafımızdakiler ‘bu işi yapamaz’ dediği için, kim bilir kaç kere vazgeçmişizdir.


Karanlığa küfretmektense, bir küçük ışık yakın, daha iyi edersiniz.


''Ve insanın içinde birbirine düşman ne kadar tutkunun ve ne kadar düşüncenin bulunduğunu kim söyleyebilir ki?..''


''Duygudaşlıktan nefret ediyorum; her türlü bulaşma bunun içinde saklı; insan yalnızca güçlülerle duygudaşlıkta bulunmalı.''


''Geceydi; kalbimin onunkiyle birlikte durduğunu ya da yeniden attığını hissederek üzerine eğildiğim zamanlar canlanıyor gözümün önünde. Kaç gece böyle bekledim başının ucunda! Bakışlarımı kanından ayırmadan yaşamımdan birazını aşkın gücüyle onunkine aktarabilmeyi umut ederek.''


”Çocukluktan beri yapmak istediğimiz bir sürü şeyi yapmaktan, sadece etrafımızdakiler “bu işi yapamaz” dediği için, kim bilir kaç kere vazgeçmişizdir…”


”Gözleri olanlar, dedim, içinde bulundukları saadeti tanımazlar.”


Düşüncelerim de yolculuk eder oldu, sadece vücudum buradaymış gibi yapıyor.


"Çok okuyorum," diye ekledi; bir fakirin, ama benim başka kıyafetlerim de var, demesi gibiydi.


Ah! bekleyiş ne kadar yoruyor beni!


Şeytan bizi aşkın olmadığı yerde yakalar, orada ele geçirir. Tanrım! Kalbimde aşka ait olmayan ne varsa al benden...


Sen de Yorum Yap veya Sözünü Yaz