Güzel Sözler
Mobil uygulaması yayında
Ücretsiz

İbrahim Şinasi Sözleri

Sayfa İçeriği: İbrahim Şinasi Sözleri, Ünlü İbrahim Şinasi Sözleri, İbrahim Şinasi Sözleri Kısa, Şinasi Sözleri, Anlamlı İbrahim Şinasi Sözleri, İbrahim Şinasi Sözleri Facebook

1800'lü yıllarda yaşamış olan ve Tanzimat döneminin ilk ve en önemli isimlerinden birtanesi olan yazar ve aynı zamanda gazeteci olan İbrahim Şinasi Sözlerini hazırladık. Whatsapp, Twitter gibi hesaplarınızdan Ünlü İbrahim Şinasi Sözlerini paylaşabilirsiniz.

İbrahim Şinasi Sözleri

Editörün Seçimi: Koyamam kargayı bülbül yerine, çiçek açmış diken yerine. (İbrahim Şinasi)


Gülü seven dikenine katlanır.


Kişiye her işi ala görünür; Kuzguna yavrusu anka görünür.


İşte kendi menfaati için aşk ve muhabbet tellalığına kalkışan kılavuz kısmının sözüne itimat edenin bedeli budur.


Aşk kim kalbe gıdadır ne yenir ne yutulur bir demir leblebidir çiğneyene aşk olsun.


Koyamam kargayı bülbül yerine çiçek açmış gülü diken yerine.


Feylesof ismine şayetse olur bir insan kim, yanında ola idbar ile devlet yek-san. Şinasi


Aşk ve muhabbetsiz evlenen geçinebilirse aşk olsun.


“…Ne dersin, onu delice sevdiğime akıllılık etmiş miyim?”


Bir kumrusun sen tab'a muvafık
Yapsam yuvamı sinemde layık
Canü gönülden ben oldum aşık
Yapsam yuvanı sinemde layık


Suçu hoş görme suç işlemekle birdir.


Sen ve hanımın birbirinize her yönden tanıdığınız halde evlenirken ne belalara uğradınız.


Yoksulun zengin açar malinden. Tok olan bilmez açın halinden. Şinasi


“Kulunun za’fına nisbet çoğ ise noksânı 
Ya anın kahrına galip mi değil ihsânı”


Alınız efendim artık yüzünü güldürmenin çaresine bakarız. Hemen iyi geçirmeniz için can u gönülden dua ederim.


Bir kumrusun sen tabl-a muvafık
Yapsam yuvanı sinemde layık
Can u gönülden ben oldum aşık
Yapsam yuvanı sinemde layık


Zira bu tür hayırlı hizmette bulunmayı kendime büyük bir övünç ve mutluluk sayarım


İşte ömrün oldukça sana can yoldaşı olacak sevgili hayat arkadaşın can yoldaşın


Ah zavallı dertli tazecik! Evveli damat beye varamadım diye kahrından pek çok ağlamış işte o boş yere döktüğü gözyaşlarına acıyıp da şimdi ona ağlıyormuş...


Senin de aklın olsaydı benim gibi şaşkın olurdun


Her bir zamanda ve her bir mekanda böyle doğrucasına şahadet ederim.


Ben ne bileyim mahalleli istemeyiz diyor ben de öyle diyorum elbette adamların böyle demelerinde hakkı vardır.


Düşmanlarım bu halimi bilseler nasıl gülerler


Sakine Hanım değil mi ya miskinin adını bile sevmiyorum.


Öyle ya aşk ve muhabbetsiz evlenen geçinebilirse aşk olsun


Bana danışırsanız her şeyden evvel edepsiz belgesini alalım da bir daha mahallede oturtmayalım artık istemeyiz


Ben ne bileyim mahalleli istemeyiz diyor ben de öyle diyorum elbette adamların böyle demelerinde hakkı vardır.


Fakat insan kısmının yediği bir yem vardır ya, adına  para  derler.


Aman efendim hakikat her neyse layıkıyla meydana çıkarın da ona göre şanımıza düşeni işleyin


Ay oğul böyle hayırlı işlerde olmadıktan sonra yalancı dünyadan niye duruyorum hele bu mürüvvetini de gördüm ya bundan sonra yaşamak neme lazım istemem istemem...


“İşte ömrün oldukça sana can yoldaşı olacak sevgili.”


Rıza-yı kabahat ayn-ı kabahattir.


Boş bir değirmen gibi konuşan, fakat hükümlerinde daima kesin olan cahil ve düzenbaz...


Yüzünü göreyim de içim dışına mı çıksın!


Kabahati hoş görmek de kabahattir.


"Ne dersin, şunu delice sevdiğime akıllılık etmişim."


Ben öyle latife istemem. Latife, latif gerek.


Vücudum rahat ama başım pek rahatsız. Kafam kırılıyor, beynim oyuluyor gibi.


Ne çare, gülü seven dikenine katlanır.


Evlenmenin ilmini çok iyi öğrendim. Umarım uygulamasının güzelce yapımında hiçbir kusur etmem.


Bu kasvet verici hayat, sonunda maneviyatı gibi vücudunu da tahrip etti.


-Sen kim oluyorsun?
-Daha hâlâ sen benim kim olduğumu bilmiyo musun?
-Hayır.
-O halde sen de bilmediğini neye soruyorsun?


Niye olmasın? buna âşık evlenmesi derler.


“Mahalleli, ‘demagog’un hem kara, hem de ak dediğini hiç düşünmeden ‘Hay hay!’ diye kabul eden halk topluluğu...”


Önce damat beye varamadım, diye kahrından pek çok ağlamış. İşte o boş yere döktüğü gözyaşlarına acımış da şimdi de ona ağlıyormuş.


İşte kendi menfaati için aşk ve muhabbet tellalığına kalkışan kılavuz kısmının sözüne itimat edenin bedeli budur.


İşitip gördüceğimsin cânâ
Deştte ebrde her subh ü mesâ
Gösterir sûretinin aksini mâ
Bana savtın getirir bâd-ı sabâ
LAMARTİNE'den


Böyle bir karıyla bir evde yatmaktansa, gönül hoşluğuyla hapiste yatmak bence daha hayırlıdır.


Fakat insan kısmının yediği bir yem vardır ya, adına para derler.


Eşi yok bir güzeli sevdi beğendi gönlüm
Kıskanır kendi gözümden yine kendi gönlüm


“Galiba beynim kabına sığmak istemiyor, dışarı fırlamak istiyor.”


İşte o boş yere döktüğü gözyaşlarına acıyıp da şimdi ona ağlıyormuş.


Aşk ve sevgisiz evlenen geçinebilirse aşk olsun!


"Milleti dilsizlikten kurtaran, bize edebiyat sevgisi, bir siyasi düşünce veren, zulümden nefret ettiren, zalimleri yılandan korkunç, akrepten iğrenç, cellattan merhametsiz tanıtan oydu... Bizi düşünmeye, düşündüğümüz gibi söylemeye alıştırmıştı. Ona insanlık kimliğimiz bile şükran borcu taşıyordu."


O hepimizin, gelecek kuşaklarda yetişecek vatan evlatları için irfan babası, edep ve siyaset piri idi.


Şunu delice sevdiğime akıllılık etmemiş miyim?


Kendi çıkarı için aşk ve muhabbet tellallığına kalkışan kılavuz kısmının sözüne güvenenin hali budur.


Gerçekten ikisi de büyüktü. Fakat bu büyüklük birinin resmi kimliğinde, ötekinin yaradılışında meydana çıkıyordu.


Sen de Yorum Yap veya Sözünü Yaz